Vücut Kompozisyonu Hangi Yöntemlerle Değerlendirilir?
İnsan vücudu yağ doku ve yağsız dokudan oluşur. Yağsız dokunun (fat-free mass) bileşenleri; kas, kemik, su ve organ dokusudur. Yağ doku ise esansiyal yağ ve depo yağ olarak ikiye ayrılır. Sağlıklı bir vücut kompozisyonuna sahip olmak için tüm bu bileşenlerin ideal aralıkta olması önemlidir. Bu ideal aralıklar ise cinsiyetler arasında farklılık gösterir. Erkeklerde kas kütlesi (~ %45) kadınlara oranla (~ %36) daha fazla iken, yağ kütlesi (~ %12-20) kadınlardan (~ %20-30) daha azdır.
İdeal Bir Vücut Kompozisyonuna Sahip Olmanın Önemi
İdeal bir vücut kompozisyonuna sahip olmak, sağlık risklerini en aza indirir ve sporcularda optimal performansa ulaşmak için önem taşır. Çok yüksek yağ oranına sahip olmak kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve kanser gibi hastalık risklerini arttırırken idealin altında yağ oranına sahip olmak da üreme, dolaşım ve bağışıklık sistemi sorunlarına yol açar.
Vücut Kompozisyonu ve Spor Performansı
Vücut ağırlığı, şekli ve kompozisyonu çeşitli spor branşlarında başarıya katkı sağlamakla birlikte sporcular ve spor branşları için tek ve katı bir vücut kompozisyonu yoktur. Örneğin; güç ve kuvvet sporlarında, sporcular yarışmaya hazırlığın belirli dönemlerinde kas hipertrofisi hedeflerken dövüş sporları gibi sıklet kategorilerinin olduğu spor branşlarında ise sporcular ulaşabilecekleri en düşük vücut ağırlığı kategorisini hedefler ve bu hedef dahilinde yağsız kütleyi en üst düzeye çıkarmayı amaçlarlar. Takım sporcuları yağsız vücut kütlesini koruyarak hız ve çevikliklerini arttırabilirken akrobatik sporlarla uğraşan sporcular bunu vücutlarını daha küçük bir alanda hareket ettirmek, biyomekanik avantajlar elde etmek için kullanır.
Vücut Kompozisyonunun Değerlendirilmesi
Sağlığa ve performansa olan etkileri düşünüldüğünde vücut kompozisyonunu düzenli aralıklarla değerlendirmek ve ideal hale getirmeye çalışmak son derece önemlidir. Vücut kompozisyonu laboratuvar ve saha olmak üzere farklı yöntemlerle değerlendirilebilmektedir:
Laboratuvar Yöntemleri
- Hidrostatik Tartı: Vücut hacmini ölçmek için sporcunun tamamen suya batırılarak tartıldığı bir yöntemdir. Su altı tartımı olarak da bilinen bu yöntem ile vücut kompozisyonu hakkında doğru bir sonuç elde etmek mümkündür ancak havuz kullanılması maliyet, alan, zaman ve eğitimli personel gerektirir.
- Bod Pod: Hidrostatik tartıma benzeyen bu yöntemde, hacim suya batırma yerine havanın yer değiştirmesi ile belirlenir. Hava değişimini etkilememesi için sporcu az miktarda ve dar kıyafetler ile bone giymelidir. Vücut kompozisyonu hakkında doğru sonuç veren bu yöntemin sınırlılığı ekipman pahalılığı ve eğitimli personel ihtiyacıdır.
- Çift enerjili X-ışını absorpsiyometrisi (DXA): Farklı yoğunluklarda X ışınının vücuttan geçişine göre kas ve yağ dokusu ayrımı yapan DXA, vücut kompozisyonu ölçümünde altın standart olarak kabul edilir. Total kas ve yağ kütlesinin yanında bölgesel dağılımları da değerlendirir. Aynı zamanda viseral (karın içi) yağ doku kütlesi ve kemik mineral yoğunluğunu da ölçebilmektedir. Diğer yöntemlerden daha üstün sayılabilmekle birlikte DXA oldukça maliyetlidir. Son olarak DXA’nın radrasyonu sanılanın aksine düşüktür; 2 saatlik bir uçak yolculuğu ya da bir akciğer röntgeni çekilmesinin yol açtığı radyasyonun 1/40’ı na denktir.
Saha Yöntemleri
- Deri Kıvrım Kalınlığı: Bir kaliper yardımıyla 3-7 farklı deri kıvrımı bölgesinden alınan ölçümlerin eğrisel bir denklemde kullanılması ile elde edilir. Kaliperin ucuz ve taşınabilir olması avantajlı olsa da, verilerin doğruluğu orta seviyedir ve ölçüm yapan kişiden kişiye değişiklik gösterir. Ayrıca denklem sporcu popülasyon için çok uygun değildir.
- Bioelektrik İmpedans (BIA): Vücuda tespit edilemeyen bir elektrik akımı verilir. Yağsız kütlenin su içeriği daha fazla olduğundan akım kaslardan rahat geçerken, az su içeren yağ kütlesinde direnç ile karşılaşır. İletkenlik durumuna göre vücut kompozisyonun belirlendiği bu yöntem maliyeti ucuz ve kullanımı kolaydır ancak hidrasyondan doğrudan etkilenir ve %40’a kadar hata payı içerir.
Sonuç
İdeal bir vücut kompozisyonuna sahip olmak ve belirli aralıklarla vücut kompozisyonunu değerlendirmek kritiktir. Değerlendirme yöntemlerinin artıları ve eksileri göz önünde tutularak ihtiyaca göre seçilebilir. Bilimsel çalışmalarda ve laboratuvar imkanlarına sahip kurumlarda öncelikle DXA, erişilemediği durumlarda hidrostatik tartı ya da bod pod tercih edilebilir. Değerlendirme amacı sporcu olmayan bir popülasyon üzerinde diyet, egzersiz gibi bir müdahalenin etkisinin pratik bir şekilde incelenmesi ise kolay ulaşılabilen deri kıvrım kalınlığı yöntemi kullanılabilir.
Vücut kompozisyonunu değerlendirme yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları;
Yöntem |
Avantajlar |
Dezavantajlar |
Deri kıvrım kalınlığı |
Düşük maliyetli Kullanımı kolay Taşınabilir Verimli zaman |
İnvaziv Sporcu popülasyonuna uygun değil Beceri gerektirir Ölçüm yapanlar arasında farklılık gözlenir |
Hidrostatik Tartım |
Doğruluk oranı yüksek |
Zaman alıcı Havuz/su deposu gerektirir Beceri gerektirir |
BodPod |
Kullanımı kolay Verimli zaman Doğruluk oranı yüksek |
Çok maliyetli Çalıştırmak için eğitimli personel gerektirebilir |
Biolektrik İmpedans Analizi (BIA) |
Düşük maliyetli Kullanımı kolay Taşınabilir Verimli zaman |
Bireyin hidrasyon durumuna karşı hassastır (Bu nedenle hata payı yüksektir) |
DXA |
Çok yüksek derecede doğruluk Noninvaziv Hızlı (5-10 dakika) Kemik yoğunluğu ölçülebilir |
Çok pahalı Çalıştırmak için eğitimli personel gerektirebilir |
Kaynak
- Powers, S. K., Howley, E. T., & Quindry, J. (2007). Exercise physiology: Theory and application to fitness and performance (pp. 423-428). New York, NY: McGraw-Hill.